Amazon hesap açılışı, hesap sağlığı, suspend çeşitleri ve çözümleri ile ilgili Hesap açılışı ve suspend uzmanı Özden ÖZDOĞAN hanımefendi SellerRunning Academy Instagram canlı yayınında sorularınızı cevaplıyor.
Suspend, Suspend Çeşitleri ve Korunma Yolları – SR Academy
Suspend, Suspend Çeşitleri ve Korunma Yolları ile ilgili Amazon Seller ve SellerRunning kullanıcısı Orçun Uyar ile Instagram canlı soru cevap yayını
Amazon ve Yeni Başlayan Kullanıcılar – SR Academy
Amazon ve Yeni başlayan kullanıcılar için Kuzey Group kurucusu Aydın Şahin ile Instagram canlı soru cevap yayınımız.
Amazon Drop Shipping Politikası
Geçtiğimiz günlerde Amazon, drop shipping politikasını güncellendiğini duyurdu. Politikayı incelediğimizde aslında bir şeyin değişmediğini, daha önce geçerli olan politika kurallarının aynı şekilde olduğu gördük. Fakat tahmin ediyorum ki ilerleyen dönemlerde Amazon artık drop shipping yapan satıcıların gerçekten politikaya uygun davranıp davranmadığını daha sık kontrol edip ona göre aksiyon alacak.
Amazon’dan direk müşteriye gönderim yapan satıcılar ilerleyen dönemlerde hesaplarının suspend olma riskiyle daha sık karşılaşabilirler. Sosyal medya ve telegram gruplarında konuşulanları incelediğimizde ise Global gönderim yapan kullanıcıların da artık tamamen depolar aracılığı ile gönderim yapmaya başladığını gözlemledim.
Amazon’un drop shipping politikasında belirttiği detayların Türkçe ‘si aşağıdadır.
Önemli: Drop Shipping Politikası hakkında güncelleme
Siparişlerinizi Dropshipping olarak da bilinen üçüncü bir taraf olarak gönderiyorsanız, yalnızca sizi kayıtlı satıcı olarak kolayca tanımlamak ve tutarlı bir müşteri deneyimi sağlamak için tüm Amazon politikalarına uymanız gerekir.
Önemli bir hatırlatma olarak:
Drop Shipping Politikasının ihlalleri durumunda müşterilerimizin güveni sarsılabilir. Sonuç olarak, Drop Shipping Politikamızın herhangi bir ihlali durumunda, hesap sağlığınız ve Satıcı tarafından Ürün gönderim ağı ile çalışmanız (FBM) olumsuz yönde etkilenecektir.
Aşağıdaki Drop shipping yöntemleri Amazon’da kesinlikle yasaktır:
Aşağıdaki durumlarda başka bir perakendeciden ürün satın alamaz ve bu perakendecinin doğrudan müşterilere göndermesini sağlayamazsınız:
- Gönderdiğiniz ürün – paket sizi kayıtlı satıcı olarak tanımlamıyorsa
- İrsaliyeler, faturalar veya harici ambalajlarda sizin dışınızda görünen herhangi bir şahıs – şirket varsa.
Not: Bu, diğer perakendecinin adının, logosunun veya diğer tanımlayıcı bilgilerin müşterinin aldığı ürün ve pakette görünmeyebileceği anlamına gelir.
Sizinkinden farklı bir satıcı adını veya iletişim bilgilerini gösteren ambalaj fişleri, faturalar, harici paketlemeler veya diğer bilgileri içeren siparişleri gönderemezsiniz.
Drop Shipping yöntemini yerine getirirseniz, politikamızın aşağıdaki gereksinimlerine kesinlikle uymanız gerekir:
- Her zaman ürünlerinizin kayıtlı satıcısı siz olmalısınız, yani kendinizi ürünle birlikte verilen tüm bilgilerde ürünlerinizin satıcısı olarak tanıtmalısınız.
- Siparişinizi göndermeden önce harici diğer satıcıyı tanımlayan tüm bilgileri kaldırmalısınız.
- Müşteri iadelerini kabul etmekten ve işleme almaktan sorumlu olmalısınız.
- Satıcı sözleşmenizin tüm koşullarına ve geçerli Amazon politikalarına uymalısınız.
Sorularınız varsa, Drop Shipping Politikası sayfasına bakın.
3 ASIN Suspendi ve Korunma Yolları
Amazon’da en çok korkulan ve herkesin başına gelebilecek bir durum 3 ASIN suspendi. Bu yazımızda ise neden 3 ASIN suspendi ile karşılaştığımızı ve nasıl önlemler alabileceğimizi göreceğiz.
Ürün yükleme ile ilgili ipuçları
- Hesabınızı kullanmaya başladığınızda bir anda ürün yüklemesi yapmayın.
- Mümkünse ilk 2 haftayı hesabınızdaki ayarları tamamlayarak geçirin.
- İlk 1-2 ay boyunca haftalık ürün yükleme sınırınızı asla aşmayın. Eklediğiniz yeni ürün sayısı haftalık 100-150’yi geçmemelidir.
- Ürünleri eklediğinizde ilk 1-2 hafta boyunca satmayın. (Bunun için fiyatlarınızı bir miktar yüksek tutun)
Aynı Kategoriden Ürünler ekleyin
Mağazanıza ilk ekleyeceğiniz ürünler aynı kategoriden olsun. Örneğin, “Ev ve Mutfak” altında “Tencere tutucular” kategorisine ait ürünler ekleyeceğinizi varsayalım. Yalnızca “Tencere tutucular” kategorisindeki ürünleri haftada 100-150’yi geçmeyecek şekilde ekleyin.
Hesabınızı açar açmaz ürün yükleme sınırlarınızı zorlarsanız, mağazanızı ilk haftadan itibaren 1000-2000 ürünle doldurur ve hatta fiyatları en aza indirir ve satarsanız, satış hesabınızın askıya alınma olasılığı yüksektir.
Bunun nedeni, Amazon’un doğru tedarikçiden (Amazon’un güvenilir olduğunu düşündüğünü) ürünler sağladığınızı doğrulamak istemesidir. Mağazanızda agresif hareketler sergilerseniz, Amazon’un kontrol mekanizmasını doğrudan tetiklemiş olursunuz. Bu durumda Amazon, envanterinizden rastgele 3 ürün seçerek bu ürünlerin faturasını göndermenizi isteyecektir.
Faturaları Temin Etmek Yeterli mi?
- Bu 3 ürüne ait faturaların sağlanması yeterli bile olmayabilir.
- Faturaları Amazon’un güvenilir bulduğu tedarikçilerden sağlamalısınız.
- Amazon’un şüpheli gördüğü veya emin olmadığı bir durum varsa faturayı doğrulamak için tedarikçinizi aramak isteyebilir.
Ticari marka sorgusu hakkında önemli bir ayrıntı
- Amazon.com’daki ürün detay sayfalarındaki marka adları bu markanın, marka ofislerinde kayıtlı olan isimlerinden farklı olabilir.
- Her markanın bir tasarım kodu vardır. Yalnızca tasarım işaretleri, kelimeler + tasarımlar, Standart karakter işaretleri, Stilize harfler, sayılar, kelimeler, görsel olmayan işaretler (Ses, Kodu) gibi…
- “Words Plus Designs (Kelimeler + Tasarımlar)” kategorisinde marka kaydeden bir satıcı, marka tasarımındaki metnin yalnızca bir kısmını alıp Amazon’daki ürün detay sayfasına koyabilir veya 3 kelimelik markanın yalnızca ilk iki veya son iki kelimesini kullanabilir.
- Bu durumda, marka kontrolünüz asla sağlıklı çalışmaz.
- Marka kontrolünü tam olarak yapsanız bile, açıkladığımız durum nedeniyle bir çok markayı kaçırmış olacaksınız.
- Bu, envanterinizde, ne kadar dikkatli olursanız olun, Amazon’un sizden faturalandırmanızı isteyebileceğini her zaman markalı ürünler olabileceğini anlamına gelir.
- Yalnızca riski azaltabilirsiniz, ancak asla sıfırlayamazsınız.
Sakin olun, sabırlı olun, oyunu kuralına göre oynayın.
Mağaza hareketlerinizin gerçek hayatta bir karşılığı olsun.
ÖZET OLARAK
3 ASIN suspend nedeni, ticari markalı ürünleri listelediğiniz için DEĞİLDİR.
3 ASIN suspend nedeni, elektronikten mutfak eşyasına, oyun konsolundan, yazılım ürünlerine kadar, on binlerce dolar değerinde, binlerce ürünün envanterinize ÇOK KISA SÜREDE YÜKLENMESİDİR.
Amazon, “Bu ürünleri gerçekten satın alıp mağazada satışa çıkardıysanız, faturalarını bana göndererek bu ürünleri hangi tedarikçiden aldığınızı kanıtlayın!” diyor…
Suç, ticari markalı ürünleri listelemekte DEĞİL, onlardan kaçmanın bir yolu yok. Suç, “AMAZON KURALLARINA AYKIRI YÖNTEMLE DROPSHIPPING” yaptığınız şüphesi uyandırmanız…
Herkese Suspendsiz satışlar dilerim.
SellerRunning House Nedir?
SellerRunning House, gönderilmeyen ürünleri SellerRunning’in anlaşmalı olduğu depo / fulfillment hizmeti veren firmalarla gönderebileceğiniz bir entegrasyon hizmetidir.
Mağaza ayarlarınızda “SellerRunning House”u etkinleştirdiğinizde, SellerRunning House için uygun ürünleriniz için filtre ayarlarınızdaki “Adrese gönderilemeyen ürünleri filtrele” seçeneği devre dışı bırakılır. Bu, artık sevkiyatı olmayan ürünleri de gönderebileceğiniz anlamına gelir.
Ayrıca, fiyatlandırma sayfasında gönderilmeyen ürünleriniz için ayrı kâr marjları ayarlayabileceğiniz ek bir fiyatlandırma tablosu açılır. Gönderilmeyen ürünleriniz, bu tabloda belirleyeceğiniz kâr oranlarına göre fiyatlandırılır.
Gönderimi olmayan ürünlerinizin boyutları ve ağırlıkları SellerRunning tarafından otomatik olarak belirlenir. Nakliye ücreti, göndereceğiniz ülkeye göre otomatik olarak hesaplanır ve satış fiyatınıza dahil edilir.
SellerRunning House ile gönderilen siparişleri manuel olarak takip etmek zorunda değilsiniz. Siparişlerinizin aşamalarını SellerRunning üzerinden görüntüleyebilirsiniz.
SellerRunning House gönderilerinizde karşılaşabileceğiniz tüm problemler için doğrudan depo / fulfillment servis sağlayıcısına başvurmalısınız. SellerRunning yalnızca entegrasyon hizmeti sunar ve gönderilerinizin durumu için hiçbir sorumluluk kabul etmez.
SellerRunning House kullanımı ile ilgili detaylı bilgi için hazırlamış olduğumuz aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
SellerRunning ile Amazon’da Dropshipping Eğitimi
SellerRunning, Amazon’da dropshipping yapanlar için geliştirilmiş, satışa başlamak ve işinizi büyütmek için ihtiyacınız olan tüm araçları bir arada bulunduran bir servistir.
Sahip olduğu gelişmiş arayüzü sayesinde mağazalarınızı kusursuz ve otomatik bir şekilde yönetmenizi sağlar.
Ayrıca buluta bağlı çalışan Chrome eklentisi ile ürünlerinizin kolayca ve hızlıca taramasına ve doğrudan mağazanıza eklemenize olanak tanır. Bunun için herhangi bir dosya indirmeniz veya Amazon’a bir dosya yüklemeniz gerekmez.
SellerRunning kullanarak Amazon satış mağazanızı kolayca yönetin. Tüm detaylarıyla SellerRunning kullanımını bu ücretsiz kurs ile öğrenebilirsiniz. Eğitime kayıt olduğunuzda %20 indirim kodunuz Udemy’ de mesaj olarak gönderilecektir.
Ücretsiz Eğitim İçin tıklayınız
https://www.udemy.com/course/sellerrunning-ile-amazonda-dropshipping-egitimi
Balkan Turu 2019
Önce Genel Bilgiler
Balkanlar denince genelde herkesin bildiği 6-7 ülke vardır. Peki aslında 12 ülkenin bu sınırlarda bulunduğunu biliyor musunuz? Bu ülkelerin bazılarının tüm toprakları, bazılarının ise belirli bir parçası balkan sınırları içindedir. Peki balkan ülkeleri hangileridir?
Tüm toprakları Balkan sınırı içinde olan ülkeler: Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Yunanistan
Topraklarının bir kısmı Balkan sınırları içinde olan ülkeler : Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya, Romanya ve Türkiye. Evet yanlış okumadınız. Türkiye’nin %5’lik kısmı Balkan sınırında yer alıyor.
Balkan Ülkeleri İçin Vize Gerekiyor mu?
Avrupa Birliğinde olmayan ülkeler için Vize gerekmiyor. Fakat Hırvatistan, Slovenya, Romanya ve Bulgaristan için Schengen vizenizin yada gireceğiniz ülkeye ait vizenizin olması gerekiyor. Bu durum balkan turlarını Vizesiz Balkan Turu ve Vizeli Balkan Turu olmak üzere ikiye ayırıyor.
Yolculuğa Nereden Başlamalısınız?
Yolculuğa nereden başlayacağınız size kalmış. Eğer zamanınız bol ise ve vize problemini hallettiyseniz hiç uçağa binmeden aracınız ile Bulgaristan üzerinden seyahat edebilirsiniz. İstanbul, Tekirdağ, Sofya derken bu hayli yorucu olacaktır ama. Yada İstanbul – Sofya treni ile Sofya’ya gidip oradan başlayabilirsiniz. Bir diğer alternatif ise Bulgaristan’ı es geçip direk olarak uçakla bir balkan ülkesinde inip başlamak. Bu ilk ülkeyi seçerken uçak bileti fiyatlarını yada ilk olarak görmek istediğiniz ülkeyi göz önünde bulundurarak karar verebilirsiniz. Biz Uçakla Makedonya’ ya inip başlamaya karar verdik.
Kiraladığım Araç ile Diğer Ülkelere Gidebilir miyim?
Evet gidebilirsiniz. Bunun için aracı kiraladığınız firmaya aracı alma esnasında hangi ülkelerden geçecekseniz bildirmeniz gerekiyor. Ona göre ülke başına 30 Euro civarında geçiş ücretinizi verip ilgili belgeyi aldıktan sonra sınırlarda pasaportunuzla birlikte göstermeniz yeterli.
Hatırladığım kadarıyla Arnavutluktan kiraladığınız araç ile Sırbistan’a girmenizde sıkıntı çıkarabiliyorlardı. İki ülke arasındaki siyasi olaylar vs durumlarından. Şimdi ne durumdalar bilmiyorum. Ben riske atmamak için Makedonya üzerinden başlamaya karar verdim.
Aracı aldığınız nokta ile bırakacağınız nokta aynı ise fiyat daha uygun oluyor. Fakat Makedonya’ da alıp Sırbistan’ da bırakırsınız biraz fark vermek zorunda kalıyorsunuz. Tabiki her varyasyonu düşünüp ona göre kararlar almak sizin elinizde. Eğer tekrar aynı noktaya “O” dönüşü yapmak zor geliyorsa ya da farklı bir ülkede uçak dönüş biletiniz daha uyguna geliyor ve bu farkı kapatıyorsa tabi ki farklı bir noktada da bırakabilirsiniz. Eğer biz Üsküp’den aldığımız aracı Belgrad’da bıraksaydık yaklaşık 300 Euro daha fazla vermemiz gerekecekti. (Kiralama bedelinden daha fazla)
Gitmeden Önce Bilmenizde Fayda Var
- Gideceğiniz ülkelerin çevrimdışı haritasını telefonunuza indirin (Google Maps). İnternet olmadığı zamanlarda işinize çok yarayacak.
- Dolar yerine Euro ile gidin ve mümkün olduğunca bozuk olsun.
- İngilizce bilmeyen biriyle konuşmak zorunda kalma ihtimaline karşı o ülkenin yabancı dil sözlüğünü indirin.
- Para birimi çevirmek için uygulamanız olsun. (Tek bir giriş ile tanımladığınız tüm para birimlerini gösteren XE Currency uygulamasını öneririm.)
- Hangi ülkede hangi tarihte kalacağınız belli ise otel yada ev rezervasyonlarınızı önceden yapın.
- Olmadık yerde ve zamanda şarj bitme durumu için PowerBank’ ınız olsun.
- Araç içi telefon tutacağınızı unutmayın
- Latte tarzı kahvelerini Türkiye’ deki gibi sıcak beklemeyin. (Ilık geliyor)
- Uzun yolculuklarda farınız her zaman açık olsun.
- Makedonya deponuzu full’lemeyi unutmayın. Diğer ülkelerde biraz daha pahalı.
Para Birimi ve Harcamalar Hakkında
Her yerde Euro geçiyor fakat Doları çoğu yer kabul etmiyor. Eğer bir ülkede 1 günden fazla kalacaksanız harcamayı düşündüğünüz miktar kadar Euro’nuzu o ülkenin para birimine çevirebilirsiniz. Fakat burada dikkat etmeniz gereken bir husus var. Çevirdiğiniz tutar çok geldiğinde ve akşam döviz büroları kapandığında elinizde o ülkenin parası kalabilir. Yada çevirdiğiniz miktar az geldiğinde tekrar çevirme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bir diğer durum ise Euro olarak ödeme yapmak. Ama euro olarak ödeme yaptığınızda ise biraz fazla vermiş olacaksınız.(TL olarak baktığımızda). Ayrıca her euro ödemesi yaptığınızda para üstünüz size euro olarak gelmeyebilir. Çoğu yerler kendi para birimlerinde geri para üstü veriyor. Gerçekten sıkıntılı bir durum değil mi? Bunu bir kerelik de yaşamıyorsunuz. Her ülkenin para birimi farklı ve 1 yada 2 gün kaldığınız için elinizde hatıra diye yüklü bir para kalabilir. O yüzden bence tüm harcamalarınızı kredi kartı ile yapmanız. Hem Euro kurundan etkilenmemiş olursunuz. Hem de yaptığınız harcamaları sonrasında daha net bir şekilde takip edebilirsiniz. Acil durumlarda ise Euro’nuzu kullanabilirsiniz.
Yolculuk Öncesi Planlama
Bizde bu seneki 9 günlük ramazan bayramı tatilinde Balkan turu yapmaya karar verdik. “Turla mı gittiniz?” sorusu son zamanlara çok sık aldığım bir soru. Her zamanki gibi planını, programımı, rotasını kendim hazırladım. Tur acenteleri ile değilde kendi gitmek isteyen arkadaşlar için deneyimlerimi, detayları ayrıntılı ve adım adım aşağıda anlatacağım.
Daha önceden ayrı olarak Bosna Hersek’ e gitmiştim. Yine aynı şekilde arkadaşlarla farklı bir zamanda Makedonya, Kosova, Karadağ, Sırbistan yapmıştım fakat şimdiki rotamız daha uzun, uğradığımız yerler daha çok ve bu sefer tek şoförüm. Eeee dile kolay yaklaşık 1800 Km yol, 25 saat araba sürüş, gün içerisinde gezi ve yürüyüş, 5 ülke, 10 şehir ve 30′ dan fazla gezilen mekandan bahsediyorum. Ve bunların hepsini 7 günde yaptığımızı düşünürseniz ne kadar yorucu olduğunu tahmin edebilirsiniz. Tabi ki geriye keyifli, eğlenceli güzel anılar olarak mükafatımızı aldık. İnsanın daha önce gittiği yerlere eşiyle beraber gitmesi gerçekten ayrı bir güzel bu arada! 🙂
Zamanımız kısıtlı ve gezilecek yer çok olduğu için önceden kalacağımız tüm yerlerin rezervasyonlarını yapıp saat kaçta yola çıkacağımızı, ne zaman varacağımızı planladık ve saati saatine plana uymaya çalıştık. (Bazen bir kaç saat fire verdiğimiz oldu tabi 🙂 )
Bu arada konaklama rezervasyonlarımızı Booking.com ve Airbnb.com dan, aracımızı Rentalcars.com üzerinden kiraladık.

Kendi Yolculuğumuza Başlayım
Eşim ve kayınbiraderim ile birlikte 1 Haziran günü İstanbul’dan 9:00 uçağı ile Üsküp’e oranın saatiyle 9:30 da iniş yaptık. Pasaport kontrolünde Balkan Turu yapacağımızı söylediğimizde kolayca geçtik. Önümüzdeki ve arkamızdaki çoğu kişiye sıranın bitmesini bekletip dönüş biletlerine ve kalacakları yerin rezervasyonuna varana kadar bakmak istediler. O yüzden pasaport kontrolü sırasında güler yüz ve ne amaçla geldiğinizi net bir şekilde ifade etmelisiniz. Yoksa 1 saate kadar gereksiz yere beklemek durumunda kalabilirsiniz. (Bu 1 saat pasaport kontrol kuyruğunun bitmesinin ardından polisin size soru sorması sürecini kapsıyor.)
Sonrasında aracı kiraladığımız Inter Ways firmasından geçmek istediğimiz ülkeleri belirtip ülke başına 30 Euro civarında ödememizi yapıp aracımızı teslim aldık.
Üsküp, Makedonya – İlk Durak
İlk olarak aracımızı alıp kalacağımız yeri bulduk ve valizlerimizi bırakıp, üstümüzü değiştirip şehir merkezinin yolunu tuttuk. Meydanın tam ortasında yer alan “Pelister” adlı mekanda bir şeyler yeyip güzelce dinlendikten sonra şehri gezmeye başladık.
Gezdiğimiz Yerler : Makedonya Meydanı, Taş köprü, Mother Teresa, Kale, Üsküp Türk Çarşısı
Saatler süren gezimizi tamamladığımızda ise yine meydanda yer alan “Lounge Restaurant” da akşam yemeğimizi yeyip dinlenmek için otele geri döndük. Gece 12 olduğunda tekrar acıkmıştık. Hem eğlenmek hem de bir şeyler yemek için dışarı çıktık fakat açık yer bulamadık. Üsküp’ te 00:00′ dan sonra hayat resmen duruyor diyebilirim. Mekanlar erkenden kapatıyor. Sonunda açık fırın tarzı bir yer bulup peynirli büyük poğaçalar alıp geri döndük.
Ohrid, Makedonya
Sabah saat 8:00 gibi Ohrid şehrine gitmek üzere yola çıktık. Kahvaltımızı arabada yapıp 12:30 gibi Ohrid’e vardık. Planlarımız arasında Ohrid’ de yüzmek vardı fakat şansımıza hava biraz soğuyup yağmur yağmaya başladığı için yüzemedik. Konaklayacağımız yere yerleştikten sonra öğle yemeği için gölün hemen karşısında yer “Restaurant Porta” ya gittik. Daha sonra şehri gezmeye başladık. Her yere yürüme mesafesinde olduğu ve 2 saatte gezmeyi bitirebileceğiniz için araca ihtiyacınız olmuyor. Zaten sokaklar o kadar dar ki aracınızı almak pişmanlık olacaktır.
Gün boyu gezmeyi bitirdikten sonra biraz dinlenmek için odalarımıza çekildik. Akşam olduğunda meydanda yer alan “Caffe Galerija” adlı mekanda yemek yiyip biraz oyun oynamak için Casinoya gittik ve 1 saat civarında takıldık. Daha sonra bir şeyler içmek ve müzik dinlemek için “Liquid Cafe Bar” adlı mekana gidip gece boyu eğlendik.
Gezdiğimiz Yerler : St. Clement of Ohrid, Aziz Yuhanna Klisesi, Çar Samuel Kalesi, Saint Pantelejmon, Antik Tiyatro
Tiran, Arnavutluk
Ohridden sabah saat 7:00 gibi yola çıkıp rotamız gereği Arnavutluktan geçip Budva, Karadağa gitmeyi planladık. Arnavutluktan geçmişken de Tiran meydanına gidip bir fotoğraf çekinelim ve kahvaltımızı burada yapalım dedik. Tiran merkeze girer girmez İstanbul trafiğinden farksız yoğun bir trafik ile karşılaştık. Biran keşke şehir merkezine girmeyip transit geçseydik dediğim de oldu. Aracı park edecek bir yer bulamadığım için Tiranın büyük alışveriş merkezlerinden olan “Toptani Shopping Center” ın otoparkına arabayı park edip dışarı çıktık. Yağan yağmurdan dolayı güzel bir mekan arayışına giremedik ve yağmurdan korunmak için gördüğümüz ilk yer olan “Panevio Restaurant” a girdik ama girmez olaydık. Ayaküstü bir kahvaltı için gereksiz lüks ve pahalı bir mekandı. Sonrasında “İskender Bey Heykeli” nin önünde bir fotoğraf çekip yolumuza devam etmeye başladık.

Çok geçmeden 80 km sınır olan yolda 118 km ile gittiğim için radara girdik ve polisler tarafından durdurulduk. Aracın evraklarını isteyip nereden gelip nereye gittiğimizi vs sorup radara girdiğimizi söylediler. Aracın kiralık olduğunu, turist olduğumuzu ve balkan turu yaptığımızı söyledim. İçimden de Türkleri seviyorlar, belki görmezler gelirler falan diyorum ama nerdeeee… Araçtan inip polis otosunun yanına gelmemi istediğinde içimden “Yandık!” dedim. “Ticket, ticket” diyerek ceza yazacağını anlatmaya çalıştı. Ne kadar diye sorduğumda 130 Euro (850 TL) dedi. Bende onların diline ayak uydurup anlayabilecekleri İngilizce ile aynen şunu söyledim “No ticket. Minimum how much euro?” 🙂 Birbirlerine bakıp konuşup 30 Euro istediler. 25 Euro ya bağlayıp yolumuza devam ettik 😉
Budva ve Kotor, Karadağ
Arnavutlukta maalesef planladığımızdan fazla zaman geçirdik. (Trafik, radar, kahvaltı vs) O yüzden akşam 15:30 gibi Karadağ sınırına anca gelebilmiştik ama sınırda kuyruk vardı ve yaklaşık 1 saat sınırı geçmek için bekledik. Sabırla bekleyip Karadağ’a giriş yaptıktan sonra 18:00 gibi Budva’ya vardık. Budva’ya varmadan 15-20 dk kala yol üzerinde Sveti Stefan adacığına uğrayıp fotoğraf çekindik. Yine şansımıza haziran ayında gitmemize rağmen yağmur yağdığı için burada da yüzemedik. Yol yorgunluğu ve açlık o kadar had safhadaydı ki ilk önceliğimiz bir şeyler yemek ve dinlenmekti. Sahil yolunun kenarında yer alan otoparka aracı park edip hemen karşısında yer alan “Babaluu Bar & Ristorante” ye girdik ve karnımızı doyurup güzelce dinlendik 🙂
Budva ve Kotor’a 1 gün ayırmıştık fakat akşam vardığımız içinde yarım günümüz kalmıştı. Gezilecek yerlerin yakın ve hatta aynı yer içinde olması ise avantajımızdı. O yüzden hemen vakit kaybetmeden ilk olarak “Budva Old Town“u gezdik. Daha sonra ilerleyen saatlerde açık market bulamama ihtimaline karşı Kotor’a yola çıkmadan marketten akşam için Smirnoff Ice ları zulaladık 🙂 30 dk süren yolculuktan sonra Kotor şehrine vardık ve Kotor’u gezmeye başladık. Budva’da deniz ürünleri meşhur olduğu için bizde denemeye karar verdik. Kotor Old Town içinde bulunan City Restaurant‘ ta kalamarlarımızı yedikten sonra konaklayacağımız yere gidip Smirnoff Ice ların tadını çıkardık.
Mostar ve Saraybosna, Bosna Hersek
Ertesi gün Kotor’dan sabah 9:00 gibi Bosna Hersek’in şehri Mostar’a gitmek üzere yola çıktık. Yine kahvaltımızı akşamdan aldığımız Muz, Cips, Oreo tarzı atıştırmalarla arabada yaptık. Yoksa ekstra 1 saat daha kahvaltı için zaman harcayacaktık. 4 saat sonra Mostar şehrine vardık. Meşhur Mostar köprüsünü ve çevre mekanlarını gezip bir takım şeyler aldıktan sonra Zdrava Voda‘ya doğru yola çıktık. Her zamanki gibi acıkmıştık ve bir sürü mekanın önünden geçtiğimiz halde girmedik. Söylemesi her zaman hoşuma giden ve gırtlaktan büyük bir zevk ile söylediğim bu iki kelime (Zdrava Voda), Mostar’dan Saraybosna’ya giderken Jablanica isimli şehirde bulunan, hemen aşağısından nehir akan, dağlık ve güzel manzaralı kuzu çevirme yapan bir mekan. Mostar’dan 40 dk’lık yolculuk sonunda mekana geldik. 4-5 yıl öncede burada yemiştim. Eşim ve kayınbiraderim damak tadıma güvendiği ve mekanı o kadar methettiğim için açlığa dayandılar.
Zdrava Voda‘ da güzelce karnımızı doyurup Saraybosna’da tuttuğumuz evin sahibiyle iletişime geçip yola çıktık. Daha önce her yerde (Üsküp, Ohrid, Kotor) 1 gece kalmıştık. Bu sefer 2 gece kalacağımız için daha güzel, rahat, 2 katlı, balkonundan meşhur Saraybosna Sebil’in göründüğü tam merkezde bir yer tutmuştuk. “Apartman Noah” Eğer Saraybosna’ ya yolunuz düşürse şiddetle burada kalmanızı öneriyorum. Ev sahibi de çok anlayışlı ve her konuda yardımsever biri.
Aracımızı park etmek için baya uğraştık. Balkan ülkelerinde ciddi anlamda park problemi olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Eve yakın otopark bulduk ve 2 günlüğüne 21 Euro park ücreti ödeyip evimize yerleştik. Biraz dinlendikten sonra meşhur Bosna Hersek Cevabi‘ si yemek için şehrin en meşhur Cevabi restoranlarından olan “Ćevabdžinica Željo” ya gittik. Akşam yemeğimizi burada yeyip eğlenmek için “Tesla Pub” a geçtik. 70’lik Absolut + ekstra birkaç bardak daha votkayı güzelce içip evimize geri döndük.
Ertesi gün şehir merkezini gündüz gözüyle tekrar gezmeye başladık. Umut Tüneline gideceğimiz zaman abartısız 20 dk süren şiddetli dolu yağışına tutulduk ve gitmekten vazgeçtik. Aracı park edip eve geçene kadar sırılsıklam olmuştuk. Islandığımızdan dolayı akşam yemeği için kimsenin dışarı çıkmaya niyeti olmadığından o akşamı evde geçirmeye karar verdik. Dışarı çıkıp akşam için Cevabi leri paket yaptırıp, marketten de meşhur saraybosna biralarını alıp eve geldim ve bir günü daha bitirmiş olduk.
Gezdiğimiz Yerler : Başçarşı, Sebil, Saraybosna Katedrali, Morica Han, Jablanica Gölü, Mostar Köprüsü, Zdrava Voda
Burada bakır çok meşhur ve kaliteli olduğundan kendinize yada eş dostunuza hediye olarak bakır cezve, tepsi, fincanlık tarzı şeyler götürebilirsiniz. Biz de bakır bir tablo ve yumurta tavası almıştık. Pazarlık yapmayı unutmayın. O kadar çok bakırcı var ki indirim istediğinizde oradan almanız için seve seve yapıyorlar.
Belgrad, Sırbistan
Saat 9:00 civarı şehri terk etmeyi adet haline getirdiğimizden yine aynı saatte Saraybosna’ dan Belgrada gitmek üzere yola çıktık. Cebimde biraz Bosna Hersek markı kalmıştı. Onunla börek alıp arabada yeriz diye düşündüm ama o saatte börekçiler açık değildi. Hatta çoğu yer kapalıydı. Bende cebimde kalan son Bosna parasını 3 paket sigara alarak değerlendirdim.
Bosna Hersek ile Sırbistanı “Drina” nehri ayırıyor diyebiliriz. O kadar çok ilgimi çekmişti ki yol boyunca nehrin karşısının Sırbistan olduğunu bilerek ilerlemek insana tuhaf geliyor. Sonrasında araştırıp öğrendiğim bilgiye göre bu nehrin uzunluğu tam 346 km imiş.
Sınırı geçip Sırbistan’a girdikten sonra bana bir ağırlık çökmüştü. Zaten eşim ve kayınbiraderim de o sırada uyuyordu. Bende yolculuğumuzu riske atmamak için bir evin kenarına çekip biraz kestirmek istedim. Kontağı kapatmıştım fakat farları açık unuttum. Yaklaşık 45 dk uyuyup dinlendikten sonra kontağa basıp yola devam etmek istedim. Kontağı çevirdiğimde “Aman tanrımmmm” didim. Akü bitmişti. Dışarı çıkıp yoldan geçen araçlara otostop çekmeye başladım. 10 dk boyunca kimse durmadı. Sonrasında aracı hemen yanına park ettiğimiz evin sahibi evden misafirlerini yollamak üzere dışarı çıkmışlardı. Hemen yanlarına koştum ve durumu anlatmaya çalıştım. İçlerinden biri ingilizce biliyordu. Zaten “Akü” kelimesini duyunca herkes durumu anlamıştı. Sanırım onlarda da akü şeklinde okunuyor. Bekleyin dediler ve yanımızdan ayrıldılar. Yaklaşık 10 dk daha bekledikten sonra bir araçla birlikte geldiler ve aracımızı çalıştırdılar. Yardımları karşılığında 10 Euro vermek istedim fakat sağ olsunlar almadılar. Sırplara karşı biraz ön yargım vardır ama bunu biraz olsun aştılar. Biraz diyorum çünkü Türk olduğumuzu bilmiyorlardı. O yüzden ucunu açık bırakıyorum.
Yaşadığımız yolda kalma korkusu ve anlatabileceğimiz bu hikayeyle yolumuza keyifle devam ettik. Sonunda kalacağımız yere ulaşıp yerleşip dışarı çıktığımızda saat 16:00 civarındaydı. Hemen karşı sokakta yer alan KFC’ yi gördüğümüzde içeri girip karnımızı doyurduk. Sonrasında İstanbul’un taksimi niteliğinde olan “Kneza Mihaila” caddesini 2 kere baştan sona turlayıp “Kalemegdan” ı ziyaret ettik. Akşam olduğunda “Restoran PLATO” da şarap eşliğinde hamburger yedik. Daha sonra eğlenmek için güzel bir yer aramaya başladık. Uzaktan gelen müziğin sesine doğru yürüdük ve Salsa Gecesi ile karşılaştık. Çocuk, genç, yaşlı herkes birbirleriyle salsa ve bachata yapıyorlardı. Kayınbiraderim de hemen birini dansa kaldırıp gece boyu dans ettiler.
Geceyi dans ve müzikle geçirdik ve sabah kahvaltı yapmak üzere yine “Restoran PLATO” ya geldik. (Zaten kaldığımız yerin hemen köşesindeydi). Kahvaltımızı yapıp aracın başına gittiğimizde park cezası ile karşılaştık. Önceki geldiğimde de park cezası yemiştim ve bir banka bulup cezayı ödemiştim. Bu sefer hiç banka aramayla ve tekrar aracı park etmeyle uğraşmak istemedim ve rentacar firması depozitodan cezayı keser düşüncesiyle Üsküp’e doğru yola çıktık. Bu arada Belgrad şehrinde binalar büyük ve çok eski.
Belgrad – Üsküp yolu yaklaşık 430 km düz ve güzel bir yol. Hız sınırı 130 km ve herkes bu kurala uyuyor. Paralı yol boyunca bir çok dinlenme tesisi ve benzin istasyonu gördük ama henüz acıkmadığımız için girmemiştik. Paralı yol bittikten sonra ise uzun bir süre ne tesis ne de benzin istasyonuna denk gelmiştik. 140 km yolumuz kalmıştı ve benzinin bitmesine de 160 km gösteriyordu. Klima çalışıyor, belki ileride yokuş olacak ya da sınır geçisinde sıra olup dur kalk yapacağız diye benzinin yetmeyeceği düşünüp Vladiçin Han isimli kasabaya girdik. Benzin alıp bir şeyler yemek için mekan aradık. İlk başta girdiğimiz yer meyhane tarzı, sanki yemek söylesek 2 saate gelecek gibi bir yere benziyordu. O yüzden çıktık ve eczaneye buralarda yemek yiyebileceğimiz güzel bir yer var mı diye sorduk. Onlarda bizim beğenmediğimiz yeri söyleyince vardır bir bildikleri deyip girdik. Mekanın adı “Kafana Tarapana“. Tam bir köy restoranı ve atmosferi çok güzel aslında. Cebimde 1100 Sırp dinarı vardı ve bu parayı harcayabileceğimiz son yer burasıydı. O yüzden 1100 dinarı geçmeyecek şeyler söylemeye çalıştık 🙂 3 adet hamburger köftesi, domates salatası ve 2 kola söyledik ve 1050 Dinar tuttu. Hamburger köftesinin doyuracağından şüpheliydik fakat geldiğinde neredeyse her biri 400 gramlık köftelerdi. Karnımızı doyurup yola tekrar devam ettik ve yaklaşık 1 saat sonra Üsküp’e vardık.
Üsküp, Makedonya – Son Durak
Makedonya sınırına geldiğimizde polisler bagaj kontrolü yapmak istedi. Arkaya geçip bagajı açarken Alman’ mısın diye sordu. Hayır Türk’üm dediğimde ise “Oooo sen Türk. Tamam geçiyor” deyip bagaja bakmadan yolladılar 🙂 Sonunda evimize gelmiştik. Ev sahibimiz öğretmen ve adı Suzana’ydı. Babası Türkmüş ve kendisi de gayet iyi Türkçe konuşabiliyor. Eve yerleştikten sonra yakınlarda markete gidip hem akşam içmek için hemde Türkiye’ ye götürmek için alkol aldık. Alkol fiyatları gerçekten ucuz. Market çalışanlarıyla ne İngilizce ne de Türkçe hiçbir şekilde iletişim kuramadık. Artık el hareketleriyle bir şekilde anlaşmaya çalıştık.
Eve dönüp aldıklarımızı bırakıp yemek yemek için dışarı çıktık ve “Dva Elena” adlı mükemmel bir mekana denk geldik. Son geceye yakışır bir Makedon gecesiyle balkan turumuza eve dönüp noktayı koyduk.
Ertesi gün saat 7:30 gibi evden çıkıp havaalanının yolunu tuttuk. Aracı son kez full leyip araç kiralama firmasına sorunsuz bir şekilde teslim ettik. Duty Free ye girip son olarak birkaç şey daha aldık. Götürebileceğimiz alkol limiti 2 litre alkol, 3 litre şarap şeklindeymiş. Yani sadece 3 litre şarap yada sadece 2 litre alkol götürebiliriz. Sonra uçağımıza binip 1 saat 10 dakikalık uçuşun ardından öğlen 1 gibi İstanbul’a döndük. Keşke daha fazla alsaydık çünkü dönüşte polislere bile denk gelmedik.
Balkan Turu Maliyeti Ne Kadar?
Temel maliyetlerin dışında keyfe keder yapılan seçimlerden dolayı maliyet değişkenlik gösterebilir. Örneğin konaklama ihtiyacınızı işinizi görecek bir yer yerine daha lüks ve daha konforlu bir yerde yaptığınızda maliyet otomatik olarak artacaktır. Ya da tatil planınızı işlek tarihler arasında yaptığınızda uçak biletiniz daha pahalıya gelecektir. Yeme içme ve kişisel harcamalarınızı keyfe keder olduğu için değişkenlik gösterir. Biz konaklamaları çok lüks olmayan işimizi görecek yerlerde yapıp bu masrafları daha çok yeme içmeye ayırdık.
Kendi gezimizi referans alacak olursak bize maliyeti TL olarak,
Uçak Bileti 3 Kişi Gidiş-Dönüş : 3500 TL
Araç Kiralama : 1170 TL (8 gün – Opel Corsa)
Araç için ülkeler arası geçiş : 719 TL (Ülke başına 30 Euro civarında)
Benzin : 930 TL
Otoban Kullanım : 150 TL
Konaklama : 1750 TL (7 Gece)
Yeme & İçme : 3000 TL
Otopark ücretleri, ceza, rüşvet, alınan hediyeler ve alkoller gibi ekstra giderler dahil değil.
Balkan Ülkeleri Para Birimi Kurları (Haziran 2019)
Aşağıda balkan ülkelerinin para birimlerine göre kurları paylaşıyorum. Kısa yoldan hesaplamak için hep 100 x para birimi üzerinden gidebilirsiniz. Sonuçta her bir fiyatı gördüğünüzde sürekli hesap makinesini açıp kur hesaplaması yapmak istemezsiniz. O yüzden 100 x ne kadar Tl ediyor diye kısaca kafanızın bir köşesinde kalsın.
Makedonya Dinarı : 1 MKD = 0,11 TL yani 100 MKD =10,70 TL
Arnavutluk Leki : 1 LEK = 0,054 TL yani 100 LEK = 5,40 TL
Bosna Hersek Markı : 1 KM = 3,36 TL yani 100 KM = 335 TL yada 10 KM = 33 TL olarak kısaca hesaplama yapabilirsiniz.
Sırp Dinarı : 1 RSD = 0,056 TL yani 100 RSD = 5,60 TL
Karadağ : Euro kullanıyor ve 1 Euro bugünkü kur ile 6,61 TL ediyor. Bunda kısa yoldan hesaplama yapmanıza gerek yok sanırım 🙂 Düz hesap 7 ile çarpın gitsin 🙂
Başka Pasaporta IMEI Kayıt Bitti
Daha önce çoğumuzun bildiği üzere yurt dışından getirilen telefonların IMEI numaraları başkalarına ait pasaport üzerine kayıt ettirilebiliyordu. İlk olarak bu süre 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı. Yani pasaport sahibi pasaport üzerine telefon kayıt ettirdikten sonra bir başka telefonu kayıt ettirmek için 3 yıl beklemesi gerekiyordu.
Şimdi işi biraz daha yokuşa sürdüler. Yurt dışından getirilen telefonu hangi pasaporta kayıt ettirdiyseniz, pasaport sahibi adına kayıtlı olan hat ile kullanmak zorundasınız. Eşiniz dostunuz yada ücreti karşılığında herhangi birinden bir şekilde pasaportu buldunuz fakat kendi adına hat alıp size vermeyeceği kesin.
Bu olay sadece dışarıdan telefon getirip satan kişileri etkilemedi tabiki. Kişi kendisi için bile olsa yurt dışından telefon alıp kendi pasaportuna kaydettirse bile 3-5 yıl sonra telefonunu değiştirmek istediğinde satamayacak. Kimse o şekilde telefon almaz çünkü. Hattı ile satmayacağı için de anca kendi adına başka bir hat alıp eşine dostuna çocuğuna verebilir.
Ayrıca 170 TL civarında olan IMEI kayıt ücreti de 500 TL ye çıkarılmıştı. Ocak ayında ise bu fiyatı 618 TL olarak belirlediler. Bu fiyatın tekrar artacağı düşünülüyor. Son olarak da telefonlara geleceği söylenen ÖTV vergi zammından sonra telefon fiyatlarının yakın zamanda artmasını bekliyoruz.
Hafta Sonu Kamp ve Atış
Kardeşim Yüksel’in öneri ve tavsiyesi üzerine bu hafta sonu tüfek atışı ve kamp yapmaya karar verdik. Ben, eşim, kardeşim, kayınbiraderim ve kız arkadaşı olarak 5 kişi İstanbul yakınlarında kamp yeri ararken “Sahil Kamp İstanbul” diye bir mekan bulduk. Hemen resimleri ve daha önce giden kişilerin yorumlarını inceleyip mekan hakkında iyi ve kötü tüm şeyleri önceden öğrenip gitmeye karar verdik ve 25 Mayıs Cumartesi günü sabahtan yola çıktık.
Sabahın ilk ışıklarında hava gayet güzeldi fakat oraya gidip çadırları kurup kahvaltı hazırlamaya başlarken yarım saatliğine şiddetli bir yağmura yakalandık. Neyse ki öğleden sonra kara bulutların dağılması ve güneşin bize göz kırpmasının ardından atış yapmak için sessiz, insanları rahatsız etmeyecek güvenli bir yer aramak için yola çıktık. Kamp alanına yaklaşık 3 km ileride bir yer bulduk ve atışlarımızı yapmaya başladık. Bu arada 1 ay önce elimi kırdığım ve halen alçıda olduğu için güzel atış yapamam diye tahmin ediyordum ama her seferinde hedefi vurmayı başardım 🙂
Atışlarımızı yapıp kamp alanına geri döndüğümüzde acıkmıştık. Mangalımızı yapıp kamp alanının ve manzaranın tadını çıkarmaya ve serbest zaman modunda takılmaya başladık. Hava kararıp soğumaya başladığında ise ateşimizi yakıp ateş başında uyuyana kadar sohbet müzik eşliğinde geceyi geçirdik. Sabah kalktığımızda kahvaltımızı yapıp, haftanın verdiği tüm stresi arkamızda bırakarak evin yolunu tuttuk.
İstanbul Sahil Kamp Hakkında
Eğer sizde İstanbul’a yakın bir yerlerde hafta sonunuzu geçirmek istiyorsanız burayı şiddetle öneririm. Şileye doğru giderken Ömerliden sola döndükten sonra “Sahilköy” tabelasını takip ederek kamp alanına ulaşabilirsiniz. Eğer grup olarak gidiyorsanız tesisin servis hizmetinden ücretli olarak faydalanabilirsiniz. İster kendi çadırınızda, isterseniz tesisin verdiği çadırlarda kalabilirsiniz. Eğer çadırda kalmak size göre değilse “Koza” diye adlandırılan ve çadırdan biraz daha büyük boyutta tahta odalarda kalabilirsiniz. Tuvaletleri sürekli temizlenen, ortak buz dolabını ve mangalları kullanabileceğiniz bu mekanda cafe de bulunuyor. Dilerseniz kahvaltınızı yada yemeklerinizi buradan sipariş verebilir, mangalınızı kendiniz yakabileceğiniz gibi tesisten de satın alabilirsiniz.
Kamp İçin Olmazsa Olmazlar
- Kampa gitmeye karar verdiğinizde yanınıza almanız gereken, zoraki ihtiyaç bile diyebileceğimiz şeyler çadırınız, uyku tulumunuz ve mat’ınızdır. Bunların dışında eşyalarınızı ve ekipmanlarınızı koyacağınız sırt çantası almanız faydanıza olacaktır.
- Rahat oturmak, dinlenmek ve yemek yiyebilmek için keyfe keder kamp sandalyesi ve masası alabilirsiniz.
- Soğuk yada sıcak şeyler içmek için termos ve buzluk ihtiyacınızı karşılayacaktır.
- Çakmak olarak eğer varsa rüzgara karşı zippo kullanabilirsiniz.
- Kalacağınız yer bir kamp alanı değilse kamp lambası götürebilirsiniz. Fakat kamp alanında kalıyorsanız ihtiyacınız olmayabilir.